
Avrupa'da
bir Türk rektör!
FRANSA'DA
Rouen Üniversitesi... 25 bin öğrencisi, 1800 öğretim görevlisi
ve çalışanı var. 7 fakülte ve 15 yüksek okuldan oluşuyor.
Rektör seçimleri yapılıyor... Bu Fransız üniversitesinde rektör
adaylarından biri bir Türk: Prof. Cafer Özkul!
Küreselleşme çağında, Türkiye AB'ye tam üye olmak isterken, Avrupa'da
yabancı düşmanlığı yükselirken çok tipik, çok simgesel bir olay.
Rektör seçimi bizdeki gibi değil. 140 kişilik bir seçiciler kurulu
var, rektörü onlar seçiyor.
Seçim dün yapıldı... Çok ümitliydiler ama bir Fransız profesörü 77 oy
alarak rektör seçildi. Prof. Cafer Özkul 55 oyla ikinci oldu!
İkinci gelmek de büyük başarıdır; kutluyorum.
Prof. Özkul'un eşi Çağlayan Nehir Özkul Hanım diyor ki:
"Fransa'nın
cumhurbaşkanlığı seçiminde sağa kayması, bizi çok etkiledi..."
Doğrudur... Avrupa'da yükselen yabancı düşmanlığının
oradaki Türklere ve bütün 'dışarıdan gelenler'e olumsuz etkileri olacak,
belki de artacak bile...
* * *
KONUYU
çok önemli buluyorum: Malatya'nın Hekimhan ilçesinin Kocaözü
kasabasından yoksul bir çocuk... Devletin parasız yatılı okul sınavını
kazanıyor, Gaziantep Lisesi'ni bitiriyor. Liselerarası Bilgi Yarışması'nda
Türkiye birincisi oluyor. Sınavla kazandığı Etibank tarafından burslu
olarak Fransa'ya gönderiliyor. Elektrik Mühendisi olarak doktora
yapıyor... Doçent, profesör...
Rouen Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı... Ardından
dekan... Sonra rektör yardımcısı ve rektör adayı! Oyların üçte birden
fazlasını da alıyor!
Eşi Nehir Hanım ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunu, bilgisayar
uzmanı, Fransa'da Yüksek Tekniker Okulu'nda bilgisayar ve elektronik
öğretmeni...
İkisini de başarılarından dolayı kutlarken diyorum ki:
İşte
küreselleşmenin Türklere açtığı imkanlar!..
Batı ülkelerinde çok sayıda bilim adamlarımız var...
Almanya'ya gönderdiğimiz işçilerden 40 bini işveren olmuştur...
* * *
ROUEN
Üniversitesi'nde rektör nasıl seçiliyor.
Seçimi yapan 140 kişilik kurulda üniversitede çalışan profesörlerin,
doçentlerin, personelin, araştırmacıların ve öğrencilerin temsilcileri
var. Dahası, halkla ve sanayi ile ilişkileri geliştirmek için olacak,
belediye temsilcileri var, bölge temsilcileri var, üniversiteye araştırma
yaptıran veya stajyer çalıştıran şirketlerin temsilcileri var!
Böylece rektörü seçecek kurulda hem akademik değerler, hem idari
değerler, hem de sivil ve ticari değerler birlikte temsil ediliyor.
Ne YÖK, ne 'kara listeler', ne marş, ne kıyım, ne de sürgün...
Küreselleşen dünyada, ister Türk vatandaşı olsun, ister Avrupa, Asya,
Amerika vatandaşı olsun, mutlaka çağın ihtiyaç duyduğu düzeyde 'kaliteli'
Türkler yetiştirmemiz gerekiyor.
Küreselleşen dünyada onlar, pasaportları ne olursa olsun, Türkiye'nin
kültür ve itibar temsilcileridir.
Özkulları kutluyorum ve beş yıl sonraki rektörlük seçimlerinde
başarılar diliyorum.
Taha Akyol
09 Mayıs 2002 Perşembe
Milliyet Gazetesi
(seçimler
2007 yılında) YIL 2007 VE O ŞİMDİ REKTÖR
AVRUPA'DA BİR TÜRK REKTÖR
 |