EVLİYA ÇELEBİ’NİN SEYAHATNAME’SİNDE HEKİMHAN Melih Yılmaz (Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni BAFRA-SAMSUN) Hekimhanlı sevgili dostuma bu çalışmasını bizle paylaştığı için teşekkür ediyorum. SOĞUKPINAR
“1065 SENESİ CEMAZİYELULÂ AYININ İLK GÜNÜNDE, ÜSKÜDAR ŞEHRİNDEN ÇIKIP MELEK AHMET PAŞA’NIN ARDI SIRA VAN EYÂLETİNE GİDİŞİMİZİ BEYAN EDER” *
“… Buradan yüz bin güçlükle geçip yedi saatte Kangal kasabasına geldik. Sivas toprağında, Türkmen ağası hükmünde idare olunur. Bir han ve câmii ile birkaç dükkânı vardır. Türkmen yatağı olup korkulu ve tehlikeli bir yerdir. Buradan yine doğuya gidip Alaca han menziline geldik. Burası da Sivas toprağında ve Türkmen ağası idaresinde, Türkmen yatağı küçük bir handır. Duvarları nakışlı olduğundan, Alacahan derler. Yol için çok gerekli bir han olup, Uzun Hasan’ın oğlu Yakup Han tarafından yaptırılmıştır. Buradan da doğuya doğru giderek Hasan Çelebi köyüne geldik. Sivas toprağında, üç yüz haneli, camii ve hanı olan Türkmen yatağı bir köydür. Halkı hep şahsevenlerdendir. Buradan kıble tarafında ilerleyip, dağlar içindeki Çökeç köyüne gittik. Kışın şiddetinden daha ileri gidemeyip, burada çöktük kaldık. Yüz hâneli, mâmur bir köy olup hâss-ı hümâyundur. Halkı şahsevenlerdendir. Bunca asker burada barınamadıklarından, halkı perişan oldu. Oradan yine doğuya giderek beş saatte Hakem Hanı kalesine geldik. Mısır diyârında Hâkim Biemrillah’ı Hıns-ı Mansur’a sürgün ettiklerinde, buradan güvenle gelip geçmek için, Hâkim Biemrillah bu hanı yaptırmıştır. Hâkim hanının yanlış söylenmesinden galat olarak Hâkem hanı derler. Sivas toprağında, Türkmen yaylağı içinde eski bir handır. Amma, derbend çalınır bir yerdir. Etrafında abâdân yer olmadığından yüz, iki yüz kişi burada kalmaya korkardı. Fakat sonra, Sultan Dördüncü Mehmed’in veziri buraya sağlam bir kale yaptırıp içine cephâne, üç yüz nefer ve dizdâr koymuştur. Demir kapılarını kapatarak gelen gideni Malatya ve Ulaş kasabasına ulaştırmakla görevlendirmiştir. Ayrıca üç yüz ev yaptırıp bütün halkını ağır vergilerden af tutmuştur ki bu yollar güvenli ola. Bir camii, bir eski han, bir hamam ve yüz kadar dükkân yaptırıp geliştirmiş, bunların idaresi için mütevelli ve hâkim tayin etmiştir. Günden güne gelişmekte olup havası ve suyu lâtif, yeni bir kaledir.”
* Seyahatname, Evliya Çelebi, Tam Metin, cilt ¾ sayfa.417-418, Üç Dal Neşriyat, İstanbul, 1986
Sözlükçe:
1065 Hicri yılı 1655 miladi yıl Cemaziyelula: Arabi ayların beşincisi olan cemaziyelevvelin bir başka kullanılışı. Hâss-ı hümâyun: Padişahlığın malı. (Hass: Osmanlı İmparatorluğunun eski dönemlerinde devletin büyüklerine ayrılan ve yıllık geliri yüz bin akçeden yukarı olan arazi.) Hâkim Biemrillah: Miladi 985-1021 yılları arasında yaşamış Fatımî halifesi. Hıns-ı Mansur: Günümüzde Adıyaman ili. Galat: Yanlış, yanılma, yanlışlıkla. Derbend: Dar geçit, boğaz. Abâdân: Şen, imar edilmiş yer, yerleşim yeri. Dizdâr: Kale muhafızı
|